Mareşal Pétain’ın 11 Temmuz 1941 Tarihli Radyo Konuşması

Ulusal meclis bana geniş yetkiler verdi. Sizlere bu yetkileri nasıl kullanacağımı açıklamak boynumun borcudur.

Fransız hükümeti, ülke tarihinde şimdiye dek görülmüş en çetin vazifelerden biriyle karşı karşıyadır. Sosyal iletişim eski haline getirilmeli, herkes yerine yurduna dönmeli, milletimizin ihtiyaçları en iyi şekilde karşılanmalıdır. Yapılacak müzakerelerin sonucunda barış tek seferde ve kesin olarak sağlanmalıdır. İçinde bulunduğumuz bu zor süreçte, Fransa’nın başına yeni bir dert daha açıldı. İngiltere, limanlarımızda hareketsiz ve silahsız biçimde duran gemilerimizi imha ederek bizi sırtımızdan bıçaklayarak nice yıllardır devam eden ittifakımızı bozmuştur. İki devlet arasında bu hain saldırıya sebep teşkil edecek hiçbir sorun yaşanmamıştır, hiçbir şey bu yapılanı haklı kılamaz.

İngiliz Hükümeti, donanmamızı Almanya ve İtalyan güçlerine teslim edeceğimizi mi düşünmüştür? Eğer buna gerçekten inandılarsa feci biçimde yanıldıkları gün gibi ortadadır. Fakat yanılgıları ne yazık ki bununla sınırlı kalmamıştır; Fransa’nın tehlikelere boyun eğeceğini ve düşmanı gözetecek anlaşmalar imzalayacağını düşünerek yanılgılarını sürdürmüşlerdir.

Fransız Donanması, kendini koruması yönünde aldığı emirleri, savaşın eşit olmayan şartlarına rağmen, yiğitçe yerine getirmiştir.
Bu hain saldırıya karşı verdiği destansı mücadele sonucunda yenik düşen ve bugün, geçmişte uğruna sayısız fedakârlıkta bulunduğu İngiltere tarafından kalleşçe işgal edilen Fransa, kader karşısında bir başınadır.

Şüphesizdir ki ülkemiz, geleceğe inançla bakıp cesaretini yeniden toplamasına vesile olacak yeni bir amaca kavuşacaktır.

Önümüzdeki bu çetin vazifeyi başarıya ulaştırmamız için sizlerin güvenine ihtiyacım var. Devletin kurumlarının genel sekreterleri tarafından desteklenecek on iki arasında paylaştırılmış yeni bir hükümet kurdum. Valiler, büyük illerin yönetiminden sorumlu olacaklar. Böylece yönetim hem tek elde toplanacak, hem de âdem-i merkezileşecek.

Devlet görevlileri bundan böyle yakın gözetime ve çok sayıda teftişe tabii tutulmayacak. Bu sayede hem daha hızlı ve daha serbest biçimde hareket edecekler, fakat hatalarından da bizzat sorumlu tutulacaklar.

Belli başlı sorunları usulüne uygun biçimde tanzim etmek adına hükümetimiz, işgal altındaki bölgelerde ipleri eline almaya hazırlanıyor. Bu sebepten ötürü Alman Hükümeti’nden Versailles’ı ve ‘’Bakanlıklar Bölgesi’’ni tahliye etmelerini talep ettik.
Yol haritamız, Fransa’ya yitirdiği kuvvetini geri kazandırmak üzerine kuruludur. Bunun yolu da milletlerin yaşamını, sıhhatini ve refahını korumaya yönelik atılacak basit adımları takip etmektir.
Bizler, ‘’herkes için adalet’’ düsturuyla, astın davranışlarının hesabının üstten sorulacağı örgütlü bir Fransa yaratacağız. Kendimizi, kişileri değerlendirirken kapasiteleri dışında hiçbir şeyin göz önünde bulundurulmayacağı seçkin bir topluluk yaratmaya adamalıyız.

Emek, ülkemizin bir numaralı yaşam kaynağıdır ve kutsal tutulmalıdır. Emeği sömüren ve küçük düşüren enternasyonal kapitalizm ve enternasyonal sosyalizm, kapımızdaki savaşın en büyük mümessilleridir. Bunlar, iki karşıt düşünce gibi gözükürken aslında birbirini destekledikleri anlaşıldığından bizler için daha büyük tehlike teşkil etmeye başlamışlardır. Bu karanlık ittifaka daha fazla tahammül etmeyeceğiz.

Şehirdeki çatışmayı kıracak, o zararlı ideolojilerin fabrikaları ve tarlaları zehirlemesine müsaade etmeyeceğiz.

Yolundan saptırılmış toplumumuz için para, çoğunlukla bir yalan enstrümanı ve egemenlik aracı işlevi görmekteydi. Bizler, ne güçlü bir teşvik aracı olan kârdan ne de tasarruftan vazgeçeceğiz, fakat bundan sonra kimseye iltimas edilmeyecek. Kazançlar, emeğin ve yatırımın mükâfatı olarak sabit kalacak. Yuvalarınız bundan böyle milletin himayesi altına alınacak.

Küllerinden yeniden doğarken Fransa, yüreklerinizin bitmek bilmeyen korkuyla değil, hayat kaynağı olacak umutla dolmasını arzulamaktadır. Sizlere kendi ilmi ve istikbali için yitirdiğinizin itimadı geri verecektir. Fransız halkı, Fransa’nın uzun ve şanlı tarihindeki tek güvencesidir.

Fransız aileleri, milletimizi kuvvetlendiren bu kadim meziyetleri kuşaktan kuşağa aktarmakla yükümlüdür, geleneksel aile disiplini aynen korunacaktır. Fakat çağdaş gençlik, olması gerektiği gibi yaşamalı, gücünü açık havada, onu hayatın zorluklarına hazırlayacak sağlıklı dostluk ilişkileri içinde bulmalıdır, buna özen göstereceğiz.

Muhafaza edilmesi gereken bu eski gelenekler, yeni bir heves içinde toplanmış bu taze şevk içinde milletimizin yapıtaşlarını oluşturmaktadır.

Fransa’mızın gururlu insanları, sizlere sunacağımız düzen işte budur! Bütün gücümüzü buna adayacağız, sizlerden de aynı özveriyi bekliyoruz.

Vatanımızın mevcudiyeti, naçiz ve narin vücutlarımızın yegâne teminatıdır. Ey halkını daima yücelten şanlı Fransa, canımız sana bin feda olsun!

Fransızca Aslından Çeviren:
Deniz KARAKULLUKCU
Fransızca Aslından Düzelti:
Bartu ŞİMŞEK

Ek kategorileri keşfedin:

Diğer Yazılara Göz Atın