Başbakan Neville Chamberlain’ın 4 Eylül 1939 Alman Halkına Hitabesi

Alman halkı!

Ülkelerimiz artık savaşta. Hükûmetinizin bombalayıp istila ettiği hür ve bağımsız Polonya’yı korumayı ülkemiz namus meselesi olarak görmekte. Hükûmetinize verdiğimiz notaya cevaben, Alman orduları geri çekilmedi. Bu da savaşa yol açtı.

Savaş korkusuna bizler de aşinayız. Tanrı, ülkemizin felaketleri önlemek için elinden gelen her şeyi yaptığına şahit. Ancak Almanya’nın Polonya’yı işgali, savaşı artık kaçınılmaz hale getirdi.

Hükûmetiniz sizlere, Polonya’nın önderinizin teklifini reddettikten sonra askeri güce başvurması nedeniyle savaşa girdiğinizi açıkladı. Peki, hakikat nedir? Hükûmetiniz, söz konusu “teklifin” Perşembe akşamı Berlin’deki Polonya Büyükelçiliği’ne verildikten iki saat sonra “reddedildiğini” duyuruldu. Reddetmek şöyle dursun düşünecek vakit dahi yoktu.

Bundan önce de hükûmetiniz bir antlaşma imzalamak için Polonya’nın Berlin’e yirmi dört saat için de bir temsilci göndermesini talep etmişti. Hemen ardından Polonya hükûmetine danışılmadan 16 maddeden oluşan bir plan ortaya koyuldu. Yirmi dört saat içinde Berlin’e gelmesi talep edilen Polonya temsilcisinin daha önce hiç görmediği bir antlaşmayı imzalaması şart koşuluyordu. Bu bir uzlaşma değil, diktadır. Bu tür bir usule haysiyeti ve kudreti olan bir devlet boyun eğmez. Serbest ve eşit temellerde bir müzakereyle anlaşmazlık gayet güzel çözülebilirdi.

Büyük Britanya’nın bu konuya neden müdahil olduğunu sorabilirsiniz. Alakadarız çünkü bir taarruz karşısında Polonya’yı müdafaa etmeye şeref sözü verdik. Çıkarlarımız Batı’da olduğu halde ve önderiniz Batı’da gözü olmadığını söylediği halde neden Doğu’daki bu devleti müdafaa sözü vermeye zorunlu hissettik? Çünkü artık ülkemizdeki hiç kimse önderinizin sözüne itimat etmiyor    .

Locarno Antlaşması’na uyacağına dair vermiş olduğu sözü yırtıp attı. Avusturya’nın ilhakını istemediğini, ilhak planı yapmadığını söyledi, fakat bu sözünü de çiğnedi. Çek topraklarını Reich’a dahil etmeyeceğini söyledi, bu sözünü de tutmadı. Münih Antlaşması’ndan sonra Avrupa’da başka toprak talebi olmadığına dair verdiği sözü yok saydı. Hiçbir Polonya ilinde gözü olmadığına dair sözünü tutmadı. Yıllarca sizlere can düşmanı olduğuna yeminler ettiği Bolşevizm, bugün onun müttefiki.

Bu bağlamda, kağıt üzerinde verdiği sözlerin bizim için artık değer taşımadığını söylersek şaşırır mısınız?

Yüz seksen derece dönüp de imzaladıkları Alman-Sovyet Paktı, taarruza karşı Barış Cephesi’ni yıkmak maksadıyla tasarlansa da bu girişim fiyaskoyla sonuçlandı. Barış Cephesi taviz vermiyor. Önderiniz, hala sizi ve kendini içine soktuğu savaşın korkunç kumarındaki amansız konumdan kendini kurtarmak için artık sizi, Alman halkını feda etmekte.

Bu savaşta, en ufak kin gütmediğimiz Alman halkına karşı savaşmayacağız. Bu savaşta, sadece kendi halkına değil, tüm Batı medeniyeti ile sevdiklerimize ihanet eden zalim ve namert bir yönetime karşı savaşacağız.

Tanrı haklı olanı korusun!

İngilizce Aslından Çevirenler:
Furkan ÖZKAN
ve
Bartu ŞİMŞEK

Kaynak:


http://avalon.law.yale.edu/wwii/blbk144.asp

Ek kategorileri keşfedin:

Diğer Yazılara Göz Atın